Allah'ın yüceliği ve peygamberin görevi
1 Göklerde ve yerde olan her şey Allah'ı yüceltir. O, hükümdardır, kutsaldır, güçlüdür, bilgedir.
2 Okuma yazma bilmeyenlere, kendilerinden bir elçi gönderen O'dur. O elçi onlara Allah'ın ayetlerini okur, onları arındırır ve onlara kitabı ve bilgeliği öğretir. Oysa onlar daha önce açık bir sapkınlık içindeydiler.
3 Ve henüz onlara katılmamış olan diğerlerine de. O güçlüdür, bilgedir.
4 Bu, Allah'ın lütfudur, onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
Tevrat'ı uygulamayanların eleştirisi
5 Kendilerine Tevrat yüklenen sonra onu taşımayanların durumu, kitaplar taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlayan topluluğun örneği ne kötüdür. Allah zalim toplumu doğru yola iletmez.
Ölümden kaçışın imkansızlığı
6 De ki: Ey Yahudiler! Diğer insanlar değil de yalnız kendinizin Allah'ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız, bunda samimi iseniz haydi ölümü isteyin.
7 Ama onlar, elleriyle yaptıkları yüzünden asla ölümü istemezler. Allah zalimleri çok iyi bilir.
8 De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm mutlaka size ulaşacaktır. Sonra görünmeyeni ve görüneni bilen Allah'a döndürüleceksiniz ve O size yaptıklarınızı haber verecektir.
Cuma namazı ve dünyevi işler
9 Ey inananlar! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah'ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.
10 Namaz bitince yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan arayın. Allah'ı çok anın ki kurtuluşa eresiniz.
11 Bir ticaret veya eğlence gördüklerinde ona yönelip seni ayakta bıraktılar. De ki: Allah katında olan, eğlenceden ve ticaretten daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.