KuranGPT Logo

21. Enbiya

KuranGPT.com Yapay Zekâ Modeli

İnsanların hesap gününe yaklaşması ve uyarılara kayıtsızlığı

1 İnsanların hesabı yaklaştı, fakat onlar gaflet içinde yüz çeviriyorlar.

2 Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı alaya alarak dinliyorlar.

3 Kalpleri oyuna dalmış halde. Zulmedenler gizlice fısıldaşıyorlar: Bu sizin gibi bir insandan başka bir şey mi? Gözleriniz göre göre büyüye mi kapılacaksınız?

4 Dedi ki: Rabbim gökte ve yerde söylenen her sözü bilir. O işitendir, bilendir.

5 Hayır, dediler, bunlar karmakarışık rüyalar. Hayır, onu uydurdu. Hayır, o bir şairdir. Öyleyse önceki peygamberlere gönderildiği gibi bize de bir mucize getirsin.

6 Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir kent inanmamıştı. Şimdi bunlar mı inanacaklar?

Peygamberlerin beşer oluşu ve önceki toplumların yok edilişi

7 Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını göndermedik. Bilmiyorsanız bilenlere sorun.

8 Onları yemek yemez bedenler yapmadık ve onlar ölümsüz de değillerdi.

9 Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık ve aşırı gidenleri yok ettik.

10 Andolsun size öğüt içeren bir kitap indirdik. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?

11 Zalim olan nice ülkeyi yıktık ve onlardan sonra başka toplumlar var ettik.

12 Azabımızı hissettiklerinde hemen oradan kaçmaya başladılar.

13 Kaçmayın! İçinde şımartıldığınız yere ve evlerinize dönün. Çünkü sorguya çekileceksiniz.

14 Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz zalimler idik dediler.

15 Biz onları biçilmiş ekin ve sönmüş ateş haline getirinceye kadar bu yakınmaları sürüp gitti.

Evrenin yaratılışı ve Allah'ın birliği

16 Göğü, yeri ve ikisi arasındakileri oyun olsun diye yaratmadık.

17 Eğer bir eğlence edinmek isteseydik, onu kendi katımızdan edinirdik. Yapacak olsaydık öyle yapardık.

18 Hayır, biz hakkı batılın üzerine atarız da onun beynini parçalar. Bir de bakarsın ki batıl yok olup gitmiştir. Allah'a yakıştırdığınız niteliklerden dolayı yazıklar olsun size!

19 Göklerde ve yerde kim varsa O'nundur. O'nun katındakiler O'na ibadet etmekten büyüklenmezler ve yorulmazlar.

20 Gece gündüz hiç durmadan tesbih ederler.

21 Yoksa yerden, ölüleri diriltebilecek ilahlar mı edindiler?

22 Eğer yerde ve gökte Allah'tan başka ilahlar olsaydı, ikisi de bozulup gitmişti. Arşın Rabbi olan Allah, onların nitelendirmelerinden uzaktır.

23 O, yaptığından sorumlu tutulamaz, onlar ise sorguya çekileceklerdir.

24 Yoksa O'ndan başka ilahlar mı edindiler? De ki: Kanıtınızı getirin. İşte benimle beraber olanların kitabı ve benden öncekilerin kitabı. Hayır, onların çoğu gerçeği bilmezler, bu yüzden yüz çevirirler.

25 Senden önce gönderdiğimiz her elçiye: Benden başka ilah yoktur, bana kulluk edin, diye vahyetmişizdir.

26 Dediler ki: Rahman çocuk edindi. O, bundan uzaktır. Hayır, onlar değerli kullardır.

27 O'ndan önce konuşmazlar ve onlar sadece O'nun emriyle hareket ederler.

28 Allah onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir. Onlar, Allah'ın razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve O'nun korkusundan titrerler.

29 Onlardan kim, Ben O'ndan başka bir ilahım derse, biz onu cehennemle cezalandırırız. İşte zalimleri böyle cezalandırırız.

30 İnkar edenler, gökler ve yer bitişikken onları ayırdığımızı ve her canlı şeyi sudan yarattığımızı görmediler mi? Hala inanmayacaklar mı?

31 Yeryüzünde, insanları sarsmasın diye sabit dağlar yarattık ve doğru yolu bulmaları için geniş yollar açtık.

32 Gökyüzünü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise oradaki delillerden yüz çeviriyorlar.

33 Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.

İnsanın yaratılışı, ölümü ve diriliş

34 Senden önce hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Sen ölürsen onlar kalıcı mı olacaklar?

35 Her can ölümü tadacaktır. Sizi bir sınav olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Ve bize döndürüleceksiniz.

36 İnkâr edenler seni gördüklerinde seni sadece alay konusu yapıyorlar. Tanrılarınızı anan bu mu diyorlar. Oysa onlar Merhametlinin anılmasını inkâr ediyorlar.

37 İnsan aceleci yaratılmıştır. Size ayetlerimi göstereceğim, benden acele istemeyin.

38 Ve diyorlar ki: Eğer doğru söylüyorsanız bu söz ne zaman gerçekleşecek?

39 İnkâr edenler yüzlerinden ve sırtlarından ateşi savamayacakları ve yardım görmeyecekleri zamanı bilselerdi.

40 Hayır, o onlara ansızın gelecek ve onları şaşkına çevirecek. Onu geri çevirmeye güçleri yetmeyecek ve onlara süre de verilmeyecek.

Peygamberlerin alay edilmesi ve inkârcıların cezalandırılması

41 Senden önceki elçilerle de alay edildi, fakat onlarla alay edenleri alay ettikleri şey kuşattı.

42 De ki: Gece ve gündüz sizi Merhametliden kim korur? Hayır, onlar Rablerinin öğüdünden yüz çevirenlerdir.

43 Yoksa onları bize karşı koruyacak tanrıları mı var? Onlar kendilerine bile yardım edemezler ve bizden de korunamazlar.

44 Hayır, biz onları ve atalarını yaşattık, öyle ki ömürleri uzadı. Peki görmüyorlar mı ki biz yeryüzüne gelip onu etrafından eksiltiyoruz? O halde galip gelenler onlar mı?

45 De ki: Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Ama sağırlar uyarıldıkları zaman çağrıyı işitmezler.

46 Andolsun, Rabbinin azabından bir esinti onlara dokunsa, Eyvah bize! Gerçekten biz haksızdık, derler.

Adaletin tesisi ve hesap günü

47 Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Hiç kimseye en ufak bir haksızlık edilmeyecek. Hardal tanesi ağırlığınca bile olsa onu getireceğiz. Hesap görücü olarak biz yeteriz.

48 Andolsun biz Musa ve Harun'a, sakınanlar için bir ışık, bir öğüt ve bir hatırlatma olarak Furkan'ı verdik.

49 Onlar ki görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve kıyamet saatinden ürperirler.

50 Bu da bizim indirdiğimiz mübarek bir öğüttür. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?

İbrahim'in putları kırması ve ateşten kurtarılması

51 Andolsun, daha önce İbrahim'e doğru yolu göstermiştik. Biz onu iyi tanıyorduk.

52 Babasına ve halkına, Tapınıp durduğunuz bu heykeller de nedir? demişti.

53 Dediler ki: Biz atalarımızı bunlara tapar bulduk.

54 İbrahim dedi ki: Andolsun, siz de atalarınız da apaçık bir sapkınlık içindesiniz.

55 Dediler ki: Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka mı yapıyorsun?

56 İbrahim dedi ki: Hayır, Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir, onları O yarattı. Ben de buna şahitlik edenlerdenim.

57 Allah'a yemin ederim ki, siz arkanızı dönüp gittikten sonra putlarınıza bir tuzak kuracağım.

58 Sonunda İbrahim onları paramparça etti. Yalnız, belki ona başvururlar diye içlerinden büyük olanı bıraktı.

59 Tanrılarımıza bunu kim yaptı? Muhakkak o zalimlerden biridir, dediler.

60 İbrahim adında bir gencin onları diline doladığını duyduk, dediler.

61 O halde onu insanların gözü önüne getirin, belki şahitlik ederler, dediler.

62 Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın? dediler.

63 İbrahim dedi ki: Hayır, bunu şu büyükleri yapmıştır. Konuşabiliyorlarsa onlara sorun.

64 Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular ve Gerçekten zalimler sizlersiniz, dediler.

65 Sonra eski inanışlarına döndüler ve Sen bunların konuşmadığını biliyorsun, dediler.

66 İbrahim dedi ki: O halde Allah'ı bırakıp da size hiçbir fayda ve zarar veremeyen şeylere mi tapıyorsunuz?

67 Yazıklar olsun size ve Allah'ı bırakıp taptıklarınıza! Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız?

68 Dediler ki: Eğer bir şey yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardım edin.

69 Biz de dedik ki: Ey ateş! İbrahim için serinlik ve esenlik ol.

70 Ona bir tuzak kurmak istediler. Fakat biz onları daha çok hüsrana uğrayanlar yaptık.

Lut, İshak ve Yakub'un peygamberliği

71 Onu ve Lut'u kurtarıp içinde insanlık için bereket kıldığımız yere ulaştırdık.

72 Ona İshak'ı ve fazladan Yakub'u bağışladık. Hepsini iyi insanlar yaptık.

73 Onları emrimizle yol gösteren önderler yaptık ve onlara iyi işler yapmayı, namaz kılmayı ve zekat vermeyi vahyettik. Onlar bize kulluk eden kimselerdi.

74 Lut'a da bilgelik ve bilgi verdik ve onu çirkin işler yapan şehirden kurtardık. Gerçekten onlar kötü ve asi bir topluluktu.

75 Onu rahmetimize kabul ettik. O gerçekten iyi kimselerdendir.

Nuh'un duası ve kurtarılması

76 Nuh daha önce bize seslenmişti. Ona karşılık verdik ve onu ve ailesini büyük sıkıntıdan kurtardık.

77 Onu ayetlerimizi yalanlayan topluluktan koruduk. Onlar kötü bir topluluktu, bu yüzden hepsini suda boğduk.

Davud ve Süleyman'ın hikmetli yönetimi

78 Davud ve Süleyman, halkın koyunlarının içine girip zarar verdiği ekin hakkında hüküm verirlerken, biz onların hükmüne tanık olmuştuk.

79 Biz bu hükmü Süleyman'a kavratmıştık. Her birine hüküm ve bilgi vermiştik. Davud ile birlikte Allah'ı yücelten dağları ve kuşları onun emrine vermiştik. Bunları yapan bizdik.

80 Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz şükrediyor musunuz?

81 Süleyman'ın emrine de güçlü rüzgarı verdik. Onun buyruğuyla bereketli kıldığımız yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliriz.

82 Şeytanlardan da onun için dalgıçlık yapan ve bundan başka işler görenler vardı. Biz onları gözetiyorduk.

Eyüp, İsmail, İdris ve Zülkifl'in sabrı

83 Eyüp'ü de hatırla. Rabbine, 'Bana sıkıntı dokundu. Sen merhametlilerin en merhametlisisin' diye seslenmişti.

84 Biz de onun çağrısına karşılık verdik ve başındaki sıkıntıyı giderdik. Ona ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını daha verdik. Bu, katımızdan bir rahmet ve ibadet edenlere bir hatırlatmaydı.

85 İsmail'i, İdris'i ve Zülkifl'i de hatırla. Hepsi sabırlılardandı.

86 Onları rahmetimize kabul ettik. Gerçekten onlar iyi kimselerdi.

Yunus'un balığın karnından kurtuluşu

87 Zünnun'u da hatırla. Öfkeli bir halde gitmişti ve bizim onu sıkıştırmayacağımızı sanmıştı. Sonra karanlıklar içinde, Senden başka tanrı yoktur, sen yücesin, gerçekten ben haksızlık edenlerden oldum diye seslendi.

88 Bunun üzerine ona cevap verdik ve onu sıkıntıdan kurtardık. İşte biz inananları böyle kurtarırız.

Zekeriya ve Meryem'in duaları

89 Zekeriya'yı da an. Hani o Rabbine seslenmişti: Rabbim, beni yalnız bırakma, sen varislerin en hayırlısısın.

90 Biz de ona karşılık verdik ve ona Yahya'yı bağışladık, eşini de onun için uygun hale getirdik. Onlar iyiliklerde yarışırlardı. Bize umut ve korku ile yakarırlardı. Bize derin saygı gösterirlerdi.

91 Namusunu koruyan kadını da an. Ona ruhumuzdan üfledik, onu ve oğlunu insanlık için bir belirti kıldık.

İnananların birliği ve Allah'a kulluk

92 Gerçekten bu sizin topluluğunuz tek bir topluluktur ve ben sizin Rabbinizim, öyleyse bana kulluk edin.

93 Fakat onlar işlerini aralarında böldüler. Hepsi bize dönecekler.

94 Kim inanarak iyi işler yaparsa, onun çabası inkâr edilmeyecektir. Biz onun yaptıklarını kesinlikle yazıyoruz.

Kıyamet alametleri ve hesap günü

95 Yok ettiğimiz bir kente geri dönüş yasaktır.

96 Nihayet Yecüc ve Mecüc açıldığında ve onlar her tepeden akın ederler.

97 Ve gerçek vaat yaklaşır. İşte o zaman inkâr edenlerin gözleri donakalır. Yazıklar olsun bize! Gerçekten biz bundan gafildik. Hatta biz zalimler idik.

98 Siz ve Allah dışında taptıklarınız cehennem yakıtısınız. Siz oraya gireceksiniz.

99 Eğer bunlar tanrı olsalardı oraya girmezlerdi. Hepsi orada sürekli kalacaklardır.

100 Onlar orada inlerler ve orada işitmezler.

101 Bizden kendilerine güzellik öne geçmiş olanlara gelince, işte onlar ondan uzaklaştırılmışlardır.

102 Onun uğultusunu duymazlar. Onlar canlarının istediği şeyler içinde ebedi kalıcılardır.

103 En büyük korku onları üzmez ve melekler onları şöyle karşılar: İşte bu size vaat edilen gününüzdür.

104 O gün göğü, kitapların sayfalarını dürer gibi düreriz. İlk yaratmaya başladığımız gibi onu tekrar ederiz. Bu üzerimize bir vaattir. Biz bunu mutlaka yapacağız.

Salih kulların yeryüzüne mirasçı olması

105 Andolsun, Zikir'den sonra Zebur'da da yazdık ki, yeryüzüne iyi kullarım mirasçı olacaktır.

106 Şüphesiz bunda ibadet eden bir toplum için bir mesaj vardır.

107 Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.

108 De ki: Bana sadece, sizin tanrınızın tek tanrı olduğu vahyediliyor. Öyleyse siz teslim olacak mısınız?

109 Eğer yüz çevirirlerse de ki: Size eşit şekilde ilan ettim. Size vaat edileni yakın mı uzak mı bilmiyorum.

110 Şüphesiz O, sözün açığını da bilir, gizlediğinizi de bilir.

111 Bilmiyorum, belki de bu sizin için bir sınama ve bir süreye kadar faydalanmadır.

112 Dedi ki: Rabbim, hak ile hükmet. Rabbimiz, sizin nitelendirmelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmandır.