Allah'ın yaratma gücü ve melekler
1 Gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer ve dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a övgüler olsun. O, yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah her şeye gücü yetendir.
2 Allah insanlara bir rahmet açtığında, onu tutacak yoktur. Tuttuğunu da ondan sonra salıverecek yoktur. O, güçlüdür, hikmet sahibidir.
Allah'ın nimetleri ve gücü
3 Ey insanlar, Allah'ın size olan nimetini hatırlayın. Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık veren bir yaratıcı var mı? O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl döndürülüyorsunuz?
4 Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden önceki elçiler de yalanlanmıştı. Bütün işler Allah'a döndürülür.
5 Ey insanlar, Allah'ın sözü gerçektir. Dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı da sizi Allah hakkında kandırmasın.
6 Şüphesiz şeytan sizin düşmanınızdır, siz de onu düşman edinin. O kendi taraftarlarını ancak ateş ehlinden olmaya çağırır.
7 İnkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. İnanıp iyi işler yapanlar için ise bağışlanma ve büyük bir ödül vardır.
İyilik ve kötülüğün sonuçları
8 Kötü işi kendisine güzel gösterilip onu güzel gören kimse, Allah'ın dilediğini saptırıp dilediğini doğru yola iletmesi gibi mi? Öyleyse onlar için üzülüp kendini harap etme. Şüphesiz Allah onların yaptıklarını bilir.
9 Allah rüzgârları gönderendir. Onlar bulutu harekete geçirir. Biz de onu ölü bir ülkeye süreriz ve onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltiriz. İşte diriliş de böyledir.
10 Kim güç ve onur istiyorsa bilsin ki güç ve onurun tümü Allah'ındır. Güzel söz O'na yükselir. Salih ameli de güzel söz yükseltir. Kötülükleri tasarlayanlara ise çetin bir azap vardır. İşte onların tasarladıkları boşa çıkar.
11 Allah sizi topraktan, sonra spermden yarattı. Sonra sizi çiftler kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, ömründen azaltılması da mutlaka bir kitaptadır. Şüphesiz bu Allah'a kolaydır.
12 İki deniz bir değildir. Bu tatlı, susuzluğu giderici ve içimi kolaydır. Şu ise tuzlu ve acıdır. Bununla beraber her birinden taze et yersiniz ve takındığınız süs eşyası çıkarırsınız. Allah'ın lütfundan aramanız ve şükretmeniz için gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün.
13 O, geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katar. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belirli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İşte bu, Allah'tır, Rabbinizdir. Mülk O'nundur. Allah'ı bırakıp da ibadet ettikleriniz bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
14 Eğer onları çağırsanız, çağrınızı işitmezler. İşitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet günü de sizin ortak koşmanızı reddederler. Sana hiç kimse her şeyden haberdar olan Allah gibi haber veremez.
İnsanların Allah'a olan ihtiyacı
15 Ey insanlar, siz Allah'a muhtaçsınız. Allah ise hiçbir şeye muhtaç olmayan, övgüye layık olandır.
16 Eğer dilerse sizi yok eder ve yeni bir yaratılış getirir.
17 Bu Allah için zor değildir.
Bireysel sorumluluk ve hesap verme
18 Hiç kimse başkasının yükünü taşımaz. Yükü ağır olan kimse onu taşımak için çağırsa, yakını bile olsa ondan hiçbir şey yüklenmez. Sen ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı kılanları uyarırsın. Kim arınırsa ancak kendisi için arınmış olur. Dönüş Allah'adır.
19 Kör ile gören bir olmaz.
20 Karanlıklar ile aydınlık da bir değildir.
21 Gölge ile sıcaklık da bir olmaz.
22 Diriler ile ölüler de bir olmaz. Şüphesiz Allah dilediğine işittirir. Sen kabirdekilere işittiremezsin.
Peygamberlerin görevi ve mesajı
23 Sen sadece bir uyarıcısın.
24 Biz seni gerçekle müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Her toplulukta mutlaka bir uyarıcı gelip geçmiştir.
25 Eğer seni yalanlıyorlarsa, onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Elçileri onlara açık kanıtlar, sayfalar ve aydınlatıcı kitap getirmişti.
26 Sonra ben inkâr edenleri yakaladım. Benim reddedişim nasılmış!
Doğadaki çeşitlilik ve Allah'ın işaretleri
27 Görmüyor musun ki Allah gökten su indirdi? Onunla renkleri farklı meyveler çıkardık. Dağlardan da beyaz, kırmızı, siyah ve farklı renklerde yollar vardır.
28 İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da böyle farklı renklerde olanlar vardır. Allah'tan ancak bilgili kulları korkar. Şüphesiz Allah güçlüdür, bağışlayandır.
Allah'ın kitabına uyanların özellikleri
29 Allah'ın kitabına uyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık harcayanlar, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.
30 Çünkü Allah onlara mükâfatlarını tam olarak verecek ve lütfundan daha da artıracaktır. Şüphesiz O çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verendir.
31 Sana vahyettiğimiz kitap gerçeğin ta kendisidir, kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak. Şüphesiz Allah kullarından haberdardır, onları görendir.
32 Sonra kitabı kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık. Onlardan kimi kendine zulmeder, kimi orta yolu tutar, kimi de Allah'ın izniyle iyiliklerde öne geçer. İşte bu büyük lütuftur.
33 Adn cennetlerine girecekler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenecekler. Oradaki giysileri de ipektendir.
34 Ve şöyle derler: Bizden üzüntüyü gideren Allah'a hamdolsun. Gerçekten Rabbimiz çok bağışlayıcıdır, şükrün karşılığını verendir.
35 O ki lütfuyla bizi kalıcı yurda yerleştirdi. Orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de bir usanç gelecektir.
İnkârcıların sonu ve pişmanlığı
36 İnkâr edenlere cehennem ateşi vardır. Onlara son verilmez ki ölsünler, onlardan azabı da hafifletilmez. İşte biz her nankörü böyle cezalandırırız.
37 Onlar orada feryat ederler: Rabbimiz! Bizi çıkar, yaptığımızdan başka iyi işler yapalım. Size, düşünecek kişinin düşünebileceği kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmişti. Öyleyse tadın azabı. Zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.
38 Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilendir. O, göğüslerin özünü de hakkıyla bilir.
39 Sizi yeryüzünde halifeler yapan O'dur. Kim inkâr ederse inkârı kendi aleyhinedir. İnkârcıların inkârı, Rableri katında ancak gazabı artırır. İnkârcıların inkârı, onların ziyanını artırmaktan başka bir şey yapmaz.
Allah'ın evrendeki düzeni ve gücü
40 De ki: Allah'ı bırakıp da taptığınız ortaklarınızı gördünüz mü? Gösterin bana, yeryüzünden neyi yarattılar? Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Yahut onlara bir kitap verdik de ondan bir delile mi dayanıyorlar? Hayır, zalimler birbirlerine aldatmadan başka bir şey vaat etmezler.
41 Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye tutuyor. Andolsun, eğer onlar yok olup gitseler, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir, çok bağışlayandır.
42 Var güçleriyle Allah'a yemin ettiler ki, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, herhangi bir topluluktan daha çok doğru yolda olacaklar. Fakat onlara bir uyarıcı gelince, bu onların ancak nefretlerini artırdı.
43 Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötü tuzaklar kurarak. Oysa kötü tuzak, ancak sahibini kuşatır. Onlar öncekilerin kanunundan başkasını mı bekliyorlar? Allah'ın kanununda asla bir değişme bulamazsın ve Allah'ın kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsın.
44 Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Onlar bunlardan daha güçlüydüler. Ne göklerde ve ne de yerde Allah'ı aciz bırakacak bir şey vardır. Şüphesiz O, bilendir, güç yetirendir.
Allah'ın merhameti ve cezalandırması
45 Eğer Allah insanları yaptıkları yüzünden cezalandırsaydı yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Fakat onları belirlenmiş bir süreye kadar erteliyor. Süreleri geldiğinde Allah kullarını görmektedir.